‘Park', günümüz sanatçılarının özgürlüğüne, fark edilmesine ve desteklenmesine imkan tanıyan kolektif bir eylem alanı ihtiyacına dikkatini toplar. Tüm canlıların bir arada nefes alabildiği bir alana işaret eder. 

 

Sanatı ve sanatçıyı adeta çitlerle çevreleyen, neredeyse bir tekele dönüşmüş sergileme anlayışını yıkmaya ve sanatçıyı kamusal alanda üretmeye davet eder. Sokağı, parkı, bahçeyi, kullanılmayan, atıllaşmış ya da unutulmuş mekanları sanatsal ifade için dinamik ve bağımsız sergi alanlarına dönüştürebilecek bir anlayışın mümkünlüğünü ve birleştiriciliğini savunur. Bu mekanlarda sanatçıları, yazarları, küratörleri, aktivistleri, akademisyenleri, sivil toplum örgütlerini, inisiyatifleri, kolektifleri; yeni ifadeler keşfetmek ve kültürlerarası diyaloglar geliştirmek için bir araya getiren üretken bir zemin oluşturmak ister. Çok sesli bir gelişimi ve disiplinlerarası işbirliklerini eşlikçilerle destekleyen bir ifade alanı imkanı amaçlar.